Daha öncesinde inme ve kalp krizi riskini arttırdığına dair ilişkiler bulunan popüler reflü ilaçlarının, şimdi de yaşa bağlı demans (bunama) geliştirme olasılığı üzerinde duruluyor. / Oğuz Sezgin-Gerçek Bilim
Proton pompası inhibitörü(PPİ) olarak da bilinen bu asit reflü ilaçları proton pompası gibi çalışırlar. Böylece yemek borusuna fazla asidin kaçmasını ve mide ekşimesini engellemeye yarar. Hatta daha ciddi gastrointestinal durumlarda kansere neden olabilecek etkenleri engelleyebilir.
Proton pompası inhibitörleri Türkiye dahil tüm dünyada kullanılıyor ve sadece Amerika’da yıllık 15 milyon adet ilaç tüketildiği düşünülüyor.
ABD’de Omeprazol , Esomeprazol , Lansoprazol , Dexlansoprazol (Dexilant), Pantoprazol , Rabeprazol ve Esomeprazol/ Naproksen markalarıyla satışa sunuluyor.
Minnesota Üniversitesi Sağlık Okulu’ndan araştırmanın yazarlarından Kamakshi Lakshminarayan. “Her ne kadar proton pompası inhibitörleri asit reflüsünü kontrol etmede kullanılsa da daha öncesinde yüksek inme riski, kemik kırıkları ve kronik böbrek hastalıklarıyla ilişkilendirildi. Halen bazı insanları bu ilaçları düzenli olarak alıyor. Biz de bu ilaçları yüksek demans riskiyle ilişkilendirdik. Kısa süreli kullanımda bir ilişki kurulmasa da, bu ilaçların özellikle uzun süreli kullanımında demans olasılığının arttığını bulduk, “
Amerikan Nöroloji Akademisi araştırmacıları, Ateroskleroz Riski Topluluk (ARIC- Atherosclerosis Risk in Communities) çalışmasında, ilk sağlık değerlendirmelerinde (1987-1989) demansı olmayan 45 ila 64 yaşları arasındaki 5712 kişiyi inceledi.
1500 civarında katılımcı araştırma boyunca proton pompası inhibitörü kullandı. Yaş, cinsiyet, ırk ve yüksek tansiyon gibi komorbiteler için kişiler ayarlandıktan sonra, 4.4 yıl ve daha fazlasında PPİ kullananların,hiç kullanmayanlara göre % 33 daha fazla demans olma olasılığı olduğu ortaya çıktı. 4 yıldan fazla PPİ kullanan 497 katılımcıdan, 58’i demans(bunama) oldu.
Bununla beraber, aralıklı olarak PPİ alan ya da 4 yıl 4 aydan daha az ilaç kullananların riskinde yükselme görülmedi.
Tabii ki, bu çalışma nedenselliği araştırmıyor, ancak uzun süreli ilaç kullanımını ve proton pompası inhibisyonu tarafından başka hangi mekanizmaların tetiklenebileceğini incelemek için birçok yeni alan doğuruyor.
Lakshminarayan, “Anti-asitler almak, sağlıklı kiloyu korumak ve geç öğünlerden ve belirli yiyeceklerden kaçınmak gibi asit reflüsünü tedavi etmenin çeşitli yolları olsa da, farklı yaklaşımlar herkes için işe yaramayabilir. Bu ilaçları alan kişilerin herhangi bir değişiklik yapmadan önce, kendileri için en iyi tedaviyi tartışmak için doktorlarıyla konuşmaları önemlidir ve bu ilaçları aniden durdurmak daha kötü semptomlara neden olabilir,”diyor.
Mide paryetal hücrelerinin yüzeyindeki histamin tip 2 reseptörlerine bağlanarak asit üretimini ve salgılanmasını bozan H2 blokerler gibi PPI alternatifleri de vardır .
Ayrıca bilim insanları, ilaçları değiştirirken dikkatli olunmasını tavsiye ediyor ve çalışmanın kendi kendini raporlamadaki doğruluk gibi sınırlamaları ve tükenmiş B12 depoları nedeniyle potansiyel yüksek demans riski gibi kafa karıştırıcı sağlık bağlantıları olduğunu belirtiyorlar (B12, katılımcılarda değerlendirilmedi) ). PPI’lar ve biliş üzerine önceki çalışmaların tümü net bir şekilde olumsuz sonuçlar sunmuyor. Lakshminarayan, “Bulgularımızı doğrulamak ve uzun süreli proton pompa inhibitörü kullanımı ile daha yüksek bunama riski arasındaki olası bağlantının nedenlerini araştırmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var” dedi.
Cumulative Use of Proton Pump Inhibitors and Risk of Dementia: The Atherosclerosis Risk in Communities Study
Tartışma. Kümülatif ÜFE kullanımı ile demans gelişimi arasındaki olası yolları anlamak için gelecekteki çalışmalara ihtiyaç vardır.
Kaynak:https://www.winally.com/